''24 Aralık 1888'de Gauguin'den gelen bir telgraf, Theo'yu Arles'e çağırıyordu. Ateşi çok yükselmiş olan Vincent, aşırı bir coşkuya kapılarak kulağının bir parçasını kesmiş ve genelevde çalışan Rachel adında bir kadına armağan olarak götürmüştü. Bunun üzerine şiddetli bir kavga çıkmıştı; postacı Roulin onu eve kadar getirmeyi başarmışsa da, işe polis karışmış, Vincent'i yatağında kanlar içinde ve baygın bularak hastahaneye kaldırtmıştı. ''
Gece vakti kasaba ve caddelerde üzerinde mumlar dizili şapkasıyla resim yapan, açık havada çalışan, doğanın bütün seslerini duyup içine çeken Van Gogh, bir ressamlar kolonisi kurma hayali içindeydi. Ancak çok sevdiği ressam dostu Paul Gauguin bu isteğe sıcak bakmıyordu.
Gauguin’in bu olumsuz tavrı sonunda Arles’ten ayrılmasıyla, Van Gogh sadece bir dostu tarafından değil gerçekleştirmek istediği hayalleri tarafından da terk edilmişti. Sesler ve renklerle iç içe resim yapan Van Gogh hayalinin artık gerçek olamayacağını anladığı için sinir krizi geçirmiş ve kulak memesini kesmişti. Kulak memesini cinselliği tahrik edici bir organ olarak düşünürsek, kesik kulak memesini neden bir fahişeye verdiğine de bir yorum getirmiş oluruz.
Van Gogh, kendisi gibi hayallerinden atılan bir başka ötekiye, bedenini pazarlamak zorunda kalan bir fahişeye kesik kulak memesini götürüp belki de şöyle demişti: “Hayallerim beni de senin hayallerinin seni terk etmesi gibi terk etti. Kulak mememi alır mısın, bak kanlar içinde kaldı, tıpkı senin dolgun kanlı memelerini aşktan ve hayalden uzak acı çekerek erkeklere sunman gibi kanlı ve ölü.”
Hazırlayan: Asiye Şahin/Ekim 2016
Kaynak; Yapı Kredi Yayınları/Vincent Van Gogh/Theo'ya Mektuplar Naze Nejla Yerlikaya /edebiyathaber.net / 25 Nisan 2014
Van Gogh hakkında yapılan son araştırma bu galiba.